Celestyal Discovery Kara Turları

(Altın Paket 1 ) Ege’nin Altın Rotaları Rodos , Girit , Santorini , Atina yetiskin (362 € indirimli 290 €)

(Gumus Paket 2 ) Ege’nin Efsanevi Üçlüsü: Girit, Santorini & Atina Yetişkin: (282 € indirimli 240 €)

(Bronz Paket 3 ) Ege’nin İncileri: Santorini & Atina 190 € indirimli 171 €

Ege'nin tarihi mücevheri Rodos, antik çağlardan St. John Şövalyeleri'ne ve Osmanlı dönemine dek uzanan zengin bir geçmişe ev sahipliği yapar. Bu özel turda, adanın farklı medeniyetlerden taşıdığı izleri adım adım takip edeceğiz. Keşfimiz, adanın antik kalbi olan Monte Smith Tepesi'ndeki Akropolis ile başlıyor. Burada Apollon Tapınağı'nın sütunları arasında dolaşacak, restore edilmiş antik stadyumu ve tiyatroyu göreceğiz. Ardından, Avrupa'nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biri olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi merkeze ineceğiz. Burada, şövalyelerin bir zamanlar yaşadığı ünlü Şövalyeler Caddesi'ni yürüyecek, heybetli Büyük Üstatlar Sarayı'nı ziyaret edecek ve Kanuni Sultan Süleyman Camii gibi önemli Osmanlı yapılarını keşfedeceğiz. Turumuz, efsanevi Rodos Heykeli'nin anısını yaşatan geyik heykelleriyle ünlü Mandraki Limanı'nda son bulacak. Bu büyüleyici kültürel yolculukta bizimle birlikte Rodos'un katmanlı tarihini keşfetmeye hazır mısınız?"

Girit’in başkenti Heraklion yakınlarında bulunan Knossos Antik Kenti, Avrupa’nın ilk medeniyeti olan Minoan uygarlığının doğduğu yer olarak kabul edilir. Bu nedenle, burası aynı zamanda Avrupa’nın en eski şehri olarak da anılır. Bu özel turda, kıtanın en önemli arkeolojik hazinelerinden biri olan Knossos Sarayı’nı keşfedeceğiz. İlk kazılar 1870’lerde Giritli Minos Kalokairinos tarafından başlatılmış, ancak sarayın ihtişamı, 1900’lerin başında İngiliz arkeolog Sir Arthur Evans tarafından ortaya çıkarılmıştır. Efsaneye göre burası, bilge Kral Minos’un sarayıdır. Sarayın içinde yürürken, büyük Merkez Avlu, ihtişamlı Taht Odası, görkemli Büyük Merdiven ve ünlü Zambaklar Prensi freskini göreceğiz. Kraliyet Muhafız Salonu ve Kralın Odası, bizi Minoan döneminin görkemli günlerine geri götürecek. Elbette burada Girit efsanelerinin en ünlüsü olan Minotor’un hikâyesini de duyacaksınız. Labirentte yaşayan, yarı insan yarı boğa olan bu yaratığın Theseus tarafından nasıl yenildiği anlatılacak... Ama bu başka bir hikâye! Bu büyüleyici kültürel yolculukta bizimle birlikte, Minoan medeniyetinin izlerini sürmeye hazır mısınız?

Santorini’ye ilk kez geliyorsanız, bu ada sizi nefes kesen güzelliğiyle büyüleyecek. Daha önce ziyaret ettiyseniz bile, beyaz badanalı evleri, uçsuz bucaksız manzaraları ve masmavi deniziyle her seferinde aynı heyecanı hissettirecek. Dünyanın en güzel yerlerinden biri olarak tanımlanan bu adada, unutulmaz anlar sizleri bekliyor. Turumuzun ilk durağı, Megalochori. Geleneksel mimarisini ve otantik ruhunu koruyan bu köy, Santorini’nin en bakir ve huzurlu noktalarından biri. Ardından Firostefani ve Imerovigli gibi büyüleyici kasabalardan geçerek Oia’ya ulaşıyoruz. Yol boyunca, kalderanın muhteşem kıyı şeridi, Thirasia, Palea ve Nea Kameni adalarının panoramik manzaraları bize eşlik edecek. Oia’da bolca serbest zamanınız olacak. Mermer kaplı dar sokakları keşfedebilir, şirin butik dükkânları gezebilir ve her köşesi kartpostalları andıran bu büyüleyici köyde anı yakalayabilirsiniz. Kayalara oyulmuş geleneksel evler, eski kaptan malikaneleri ve kalderanın eteklerindeki Ammoudi limanı, buranın eşsiz atmosferini tamamlıyor. Santorini’nin eşsiz güzelliklerini bizimle keşfedin ve hayatınızın en unutulmaz manzaralarına tanık olun!

Bizimle birlikte Atina’nın en ikonik noktalarını keşfetmeye hazır mısınız? Turumuz, şehrin simgesi Akropolis ve onun zirvesindeki Parthenon Tapınağı ile başlıyor. 2500 yıllık bir tarihe tanıklık eden bu UNESCO Dünya Mirası alanı, Antik Yunan’ın gücünü ve mimari dehasını gözler önüne seriyor. Akropolis’in eteklerinde yer alan Plaka Mahallesi, dar taş sokakları, rengarenk neoklasik evleri ve butik dükkânlarıyla sizi büyüleyecek. Tarih ve atmosferin iç içe geçtiği bu bölge, Atina’nın en eski ve en etkileyici noktalarından biri. Ardından, şehrin modern yüzüne doğru ilerliyoruz. Önce, Parlamento Binası’nın önünde yer alan Meçhul Asker Anıtı ve geleneksel Evzon askerleri ile Atina’nın kültürel mirasını yakından tanıyacağız. Sonrasında, ilk modern Olimpiyat Oyunları’nın düzenlendiği Panathenaic Stadyumu’nu ziyaret ederek spor tarihine yolculuk yapacağız. Turumuzun son durağında, Atina’nın kültürel zenginliğini simgeleyen Atina Üniversitesi, Ulusal Kütüphane ve Atina Akademisi’nden oluşan "Atina Üçlemesi"ni göreceğiz. Son olarak, şehrin en canlı meydanları olan Omonia ve Syntagma Meydanları’nda turumuzu tamamlayacağız. Tarih, kültür ve eşsiz manzaralarla dolu bu benzersiz keşif turuna siz de katılın!